Esassız Varsayımlar

Varsayımlar, bilinçli bir düşünme tarafından üretilmeyip, sadece doğru kabul edilen fikirlerdir. Varsayımlar, çok fazla doğru kabul edilirse, yani deneyimlerle veya belli durumlarla meşru görülebilecek olandan fazlaysa esassız olur. En fazla rastlanan esassız varsayım örnekleri aşağıdaki gibidir.

1— İnsanların duyularının her zaman güvenilir olduğu varsayımı. Gerçeklik şu ki inanç ve arzular bakış açısını zedeleyip insanların seçici ve doğru olmayan şekillerde görmesine ve duymasına yol açabilir.

2— Geniş bir alanda yer bulan fikrin doğru olduğu varsayımı. Kurgu da en az gerçeklik kadar hızlı yayılabilir.

3— Sebeplere sahip olmanın mantıklı akıl yürütüldüğünü kanıtlandığı varsayımı. Sebepler, sorgulanmaksızın başkalarından ödünç alınmış ve hatta üzerine düşünülmüş olsalar da hâlâ mantıksız olabilir.

4— Bilindik fikirlerin, bilindik olmayanlara göre daha tutarlı olduğu varsayımı. Fikrin bilindik oluşu, sadece daha önce duyulduğu veya okunduğunu gösterir; duymuş veya okumuş olduğumuzun doğru olduğunun ise garantisi yoktur.

5— Bir olayın zaman açısından diğerini takip etmesi halinde onun sonucu olması gerektiği varsayımı. İki olayın sırası ve zamansal yakınları şans eseri olabilir.

6— Her bir olay veya görüngünün tek bir sebebe sahip olduğu varsayımı. Bazı olaylar birçok sebebe sahiptir. Örneğin tıp alanında, kişinin bir hastalığa yakalanmasına sayısız riskin neden olabileceği kabul edilir.

7— Çoğunluk görüşünün doğru olduğu varsayımı. Çoğunluklar, hatalı olabilir. Cadıların infazının desteklenmesi ve köleliğin onaylanmasında olduğu gibi.

8— Şeylerin olması gerektiği gibi olduğu varsayımı. İnsanlar kusursuz değildir ve keşifleri, fikirleri de dahil, her zaman geliştirilmeye açıktır.

9— Değişimin her zaman daha iyiye doğru olduğu varsayımı. Değişim, bazı durumlarda iyiye yönelikken diğer bazı durumlarda kötüye yönelik olabilir. Örneğin hükümet, vergi oranlarını artırarak daha fazla gelir elde etmeye çalıştığında, toplam etki genellikle gelir kaybı şeklinde olur.

10— Zihnimizdeki bir fikrin bize ait ve savunulmaya değer olduğu varsayımı. Zihnimizdeki bazı fikirler -ideal olarak çoğunluğu- dikkatli analizlerimizin sonucudur. Diğer bazılarıysa ki bunlar bazen utanç verici derecede çoktur, diğer insanlardan sorgulanmaksızın alınmıştır ve bu yüzden de anlamlı hiçbir açıdan “bize ait” değildir.

11— Bir fikirle ilgili ne kadar güçlü ikna olmuşsak fikrin o kadar geçerli olduğu varsayımı. Bir fikrin tutarlılığı, onu destekleyen kanıtların niteliği ve niceliğiyle belirlenir. Kanaatimizin gücü, konuyla ilgisizdir. Diğer bir ifadeyle, mutlak bir biçimde ikna olmuş olsak da fikir hâlâ yanlış olabilir.

12— Kişinin iddiasında bir hata bulduğumuzda iddiayı tamamen reddetmiş olacağımız varsayımı. Bir iddia, küçük kusurlar içerse de hâlâ mantıklı olabilir. Örneğin kanıtlardan bir veya ikisi kusurlu olabilir, yine de geriye kalan kanıt iddiayı desteklemek için yeterli olabilir. Basit bir ifadeyle, iddianın reddi, kılı kırk yaran bir arayıştan daha fazlasını gerektirir.

Varsayımların, iddialardaki gizli öncüller gibi, doğrudan ifade edilmek yerine genelde ima edildikleri hatırlanmalıdır. Onları tespit etmek için, ifade edilmemiş ama kesinlikle açıkça ima edilmiş fikirler için satır aralarını okuma (ve dinleme) alışkanlığı geliştirilmelidir. Bir varsayım bir kez tespit edildiğinde, değerlendirmeli ve esaslı olup olmadığına karar verilmelidir.


Kaynak: Vincent Ryan Ruggiero, Eleştirel Düşünme İçin Bir Rehber.


“Esassız Varsayımlar” üzerine 2 yorum

  1. Geri bildirim: Algı Hataları – Post-

Yorum bırakın